E-posta Listemiz

E-postanızı bırakın, ilk siz haberdar olun!

Umman

Umman Sultanlığı, güneybatı Asya'da, Arap Yarımadası'nın güneydoğusu kıyısında yer alır. Kuzeybatıda Birleşik Arap Emirlikleri, batıda Suudi Arabistan, güneybatıda ise Yemen ile sınır komşusudur. Güneyde ve doğuda Hint Okyanusu, kuzeydoğuda ise Basra Körfezi ile çevrilidir.


Muscat Şehir Rehberi

Muscat, Umman Sultanlığı’nın başkenti ve en büyük şehridir. Güneybatısında Yemen, kuzeybatısında Birleşik Arap Emirlikleri, batısında Suudi Arabistan ile komşu iken güneyi ve doğusunda Hint Okyanusu, kuzeydoğusunda Basra Körfezi bulunuyor. Bugünkü Umman topraklarında insan yerleşiminin izleri en az 10 bin önceye değin iniyor. Umman'ın bugünkü kabile sisteminin kökleri Arabistan Yarımadasının güneybatısından İS 2. yüzyılda başlayan göç hareketine kadar uzanıyor. Büyük bir volkanik patlama sonrasında okyanusun içinden yükselerek oluştuğuna inanılan ve adı “Ateşin Anası” anlamında “Umm An Nar”dan gelen Umman Sultanlığı’nda yaşayanlar, Arap Yarımadası’nın en eski ve belki de tek denizci Arap halkıdır. İtalyan arkeologlar 1970’de, uzunluğu bin 700 kilometreyi bulan Umman sahillerinde yaklaşık 400 kişinin yaşamış olduğu ve 7000 yıl öncesine tarihlenen bir balıkçı köyü bulmuşlar. Bu da, bu topraklarda yaşayan halkın atalarının denizcilik ve balıkçılıkla ne denli iç içe olduğunun bir göstergesi.

 Gezilebilecek Yerler

Ortadoğu’nun ikinci büyük camisi olan Sultan Qaboos Büyük Cami, Umman’da bulunuyor. Babası Sultan Said bin Taimur’u 1970’de devirerek tahta geçen Sultan Qaboos bin Said’in annesi için yaptırdığı devasa ama bir o kadar da zarif caminin altın mozaikli camekân kubbesinden yansıyan ışık tüm kenti kucaklar gibi. Cami 933 bin metrekarelik alana kurulu; beş minaresi, altı bin altı yüz kişilik ana binası, sekiz bin kişilik dış avlusu, İslam kültürü üzerine 20 bin eserin bulunduğu kütüphanesi, 300 kişilik seminer salonu var. Yerden 50 metre yüksekte asılı duran kristal avizesi bin 122 ampulle aydınlanıyor.

Sohar doğumlu olduğuna inanılan masal kahramanı Sinbad’ın efsanevi yolculuklarında kullandığı söylenen teknenin bir modelini Al Bustan yakınlarındaki bir meydanda görebilirsiniz. “Dhow” adı verilen bu tekne, günümüzde kullanılan Umman teknelerinden pek de farklı değil.

Sultan’ın geleneksel Osmanlı mimarisinden esinlenerek inşa ettirdiği, görkemli, aynı zamanda da son derece zarif sarayı, eski Muscat’ta, denizin hemen kıyısında. Gidip görmelisiniz. Umman tarihi ve kültürü hakkındaki bilgi arıyorsanız adresiniz Bayt Az Zubair Müzesi olmalı. Milli Müze’yi de görmeden Umman’dan ayrılmayın.

Portekizliler’den kalma kaleleri, limanı ve kapalı çarşısı ile ünlü Mutrah semti, Muscat’ın en canlı ve ilgi çekici yeridir. Bu semt hemen yanı başındaki iki katlı geleneksel evleri ile köyü andıran Riyam’a kadar sahil boyunca uzanıyor. Kıyı şeridinin daraldığı noktalarda yükselen sarp tepelerde, 1507’de başlayan ve 150 yıl süren Portekiz egemenliğinin izlerinden olan iki kale yükseliyor. Mutrah limanına demirlemiş yüksek sırtlı, dalgalara dayanıklı klasik Umman stili ile yapılmış ahşap tekneler, 19. yüzyılda Mombasa ve Zanzibar’a kadar uzanmış Umman Sultanlığı’nın şatafatlı dönemini anımsatıyor. Mutrah’da, tarihi kapalı çarşı Mutrah Souk’u da gezebilirsiniz. Buradaki balık çarşında, okyanustan çıkan çeşitli balıklar satılıyor.

Şehrin doğuya doğru uzanan Al Qurm bölgesi, lüks otellerin ve alışveriş merkezlerinin yükseldiği bir bölge, şehrin turizminin kalbidir. Kilometrelerce uzanan kumsal, gündüz su sporları meraklısı yabancıları cezp ediyor. Okyanusta denize girmek isterseniz mutlaka buraya gidin. Muscat’tan
dönmeden önce Bandar Jissah Tepesi’ne muhakkak çıkıp, güzel manzarayı görün.

 

 

 Kültür ve Eğlence

Muscat’ta ilk dikkati çeken, insanların diğer Arap ülkeleri ile karşılaştırıldığında farklı olan giyinişleri. Erkekler “dishdasha” denilen, boyun bölgesinden püsküller sarkan bir entari giyiyorlar. Bellerine sardıkları, şala benzeyen kuşak ise ülkenin sembolü olan “khanjar”ı, yani hançeri taşımak için. Kafalarında ise Hint esintisi taşıyan bir takke “kummar” ya da, kummar’a sardıkları türbanı andıran “muzzar” var. Kadınlar, alışıla geldiği üzere peçeli çarşaflarını giyseler de, Hint “sari”lerine benzeyen renkli, işlemeli kumaşlardan yapılmış uzun elbise giyen genç kızlar her adımda göze çarpıyor.

Ülkenin bir diğer sembolü ise her biri canlı renklerden elişi motiflerle süslenmiş, kırmızı toprak tütsü kapları. Çok keskin kokulu reçine topakları bu kapların içinde küçük kömür parçacıklarının korunda yakılıyor. Umman’ın asırlardır en önemli gelir kaynaklarından biri olan bu reçine topakları, “frankincense” adlı buhur ağacından elde ediliyor ve tütsünün yanı sıra parfüm yapımında da kullanılıyor.

 Umman, özellikle de son yıllarda, ısının 25 derecenin altına düşmediği ılıman kış ayları boyunca yüzme, dalış, balık avcılığı, çöl kayağı, cip-safari, trekking, golf ve yelken başta olmak üzere çeşitli doğa sporları tutkunu yabancıların gözde tatil mekânı olmuş halde. Ekim ayının ikinci yarısından itibaren ideal mevsim başlıyor.

Turizm sezonunun açılması, festivaller mevsiminin başlaması anlamına da geliyor. 20 Ekim’de başlayan Muscat Festivali, 18 Kasım Umman Milli Günü kutlamalarıyla sona eriyor. Havaalanı yakınlarındaki Oman International Exhibitions Centre’da çeşitli uluslararası sergi ve fuarlar düzenleniyor.

 Yeme İçme

Umman mutfağı geleneksel Arap yemeklerinden oluşuyor gibi gözükse de, Hint etkisi tatlara yansımış durumda. Kardamom, safran ve tumerik gibi baharatlar yemeklerde sıkça kullanılıyor. Et her sofrada başköşeyi süslüyor. Dana etinin yanı sıra, kuzu ve deve eti de fazlasıyla tüketiliyor.

Deniz kıyısında olmanın en büyük avantajı ise hiç kuşkusuz, lezzetli balık çeşitlerini mutfağa katabilmek. Halk balıkçılığı yüz yıllardır yapıyor ve deniz ürünlerinden güzel yemekler hazırlamayı biliyor.

Muscat’da en iyi yemekleri uluslararası oteller sunsa da, sokaktaki alternatifleri göz ardı etmemek gerek. Özellikle de güneş battıktan sonra Mutrah’daki küçük kahvehanelerden birine oturup Umman kahvesi içmeyi unutmayın.

 Alışveriş

Mutrah’daki tarihi kapalı çarşı Mutrah Souk, bölgenin en ünlü ve uzun Arap çarşılarından birisidir. Burada çeşitli gümüş takılar, boy boy telkari hançerler, tütsü kapları, tütsülük reçine topakları, ibrik görünümlü özel kahve cezveleri, hurma, ipekliler, değerli taşlar, inciler, yerel giysiler, geleneksel Umman helvası ve daha pek çok şey satılıyor. Ayrıca sadece cuma günleri kurulan Ruwi pazarını da gezmelisiniz. Hediyelik eşya alabileceğiniz bu pazarda da oldukça eğlenebilirsiniz.

Copyright © 2012 Exit Turizm tüm hakları saklıdır.
Exit Turizm, TURSAB üyesi A sınıfı acentadır. Belge no 4719-Atrimix